Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Suriye Kızılayı Humus şehrinde insani yardım konvoyuna ateş açılmasından endişe duyuyor.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Suriye Kızılayı Humus şehrinde insani yardım konvoyuna ateş açılmasından endişe duyuyor. Cenevre’de yapılan Suriye müzakerelerinin önümüzdeki raundu öncesi bir buçuk yıldır bombardıman altında olan Humus’ta ateşkes ilan edilmişti. Ama ilanından hemen sonra bozuldu; militanlar kuşatma altındaki bölgelere gıda ve ilaç ürünleri ile giden insani yardım konvoyuna ateş açtılar.

Militanların kuşattıkları Humus bölgelerini terketmeyi başarmış yerli sakinler şehirde birkaç ayrı militan grubunun faaliyette bulunduğunu anlatıyorlar. Sözlerine göre onlardan çoğu yabancı.

Yorumcumuz Yevgeniy Yermolayev, muhalefet saflarında yabancı militanların bulunmasının ülkede tam ateşkesin sağlanacağı şansını önemli ölçüde azalttığını kaydederek şunu söyledi:

Suriye’de savaşan yabancı militanların kesin sayısını saptamak zordur. Ama uzmanların konu ile ilgili değerlendirmeleri vardır. Uluslararası Radikalizm Araştırmaları Merkezi’nin hazırladığı rapora göre Suriye’de 74 ülkeden 11 bin cihatçı savaşıyor. Öbür taraftan Suriye içindeki muhalefet lideri Kadri Cemil, Suriye dışındaki muhalefet saflarında onlarca bin yabancının savaştığını açıkladı.

Yine de uzmanlara göre yabancı militanların Suriye krizine katılması düzeyi Afganistan, Irak, Lübnan’daki çatışmalarda gözlenenkinden çok daha yüksek. Bu da krizin siyasi çözüm ihtimalini daha da azaltıyor. Suriyeliler arasında yapıcı diyaloğun başlanması şansı en azından teorik olarak varken yabancı cihatçılar ile diyalog kurmak mümkün değildir.

Birincisi, onların hiç bir yasal temsilcisi yoktur. Onlar ya terör örgütleri tarafından ya da kendini açıkça ifade etmeye hazır olmayan kişilerin yönettikleri şeffaf olmayan vakıflar tarafından toplanıyorlar. İkincisi, yabancı cihatçıların Suriye’ye gelmelerinin amacı uzlaşma arayışından çok uzaktır.

Binlerce radikal görüşlü silahlı kişi Suriye’de tüm siyasi çözüm müzakereleri ve anlaşmaların sağlanmasını engelleyebilen bir faktördür. Bu nedenle Suriye dışındaki muhalefeti gerçekten siyasi çözüme doğru adım atmak istiyorsa her şeyden önce bu radikaller tehlikesini ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler almalıdır.

Öyle görünüyor ki Suriye’nin komşuları bu ülkenin aşırılık merkezine dönmesinin yarattığı tehlikenin farkına varmaya başladı. Suudi Arabistan’da ülke dışında savaşan vatandaşlara 3 ila 20 yıl arasında hapis cezasının verilmesini öngören bir kararname çıkarıldı. Türkiye’de polis militanları Suriye’ye gönderen kuruluşların faaliyetini özel dikkatle takip ediyor.

Peki bu, bölgede Suriye’deki olayların yeniden değerlendirilebileceği anlamına geliyor mu?

Uzman Viktor Nadein-Rayevskiy konu ile ilgili görüşünü anlattı:

‘Cihatçılar gibi radikallerin faaliyeti her ülke için tehdit oluşturur. Bu insanlar ateş açmak, patlama düzenlemek ve katletmekten başka bir şey yapmazlar. Suriye’den dönüp işi kalmayınca edindikleri askeri ‘tecrübesi’ni kendi ülkelerinde kullanmaya çalışacaklar. Bu da bölge ülkeleri için çok büyük bir tehlike yaratacaktır.

Bu yüzden Suriye’nin komşularının bu önlemler alması çok doğal ve haklıdır. Ama onları daha önce alınması gerekiyordu. Şu an savaşmaya devam edenlerin vatanına geri dönmesini engellemeye çalışıyorlar, başka bir yere gitmesini sağlamak istiyorlar. Ama birincisi, bu strateji ile bölge genelinde aşırılık sorunu çözülemez. İkincisi, geçen üç yılda Suriye’de savaşan militan sayısı çok büyük, bir kısmı artık ülkesine dönmüştür. Bu nedenle Orta Doğu ve Korfez bölgesinde terör tehdidinin artacağı kesinlikle tahmin edilebilir. Bundan sorumlu ise bu yıllar boyunca uluslararası cihatçı gruplarının faaliyetine göz yumanlar olacak.

Kaynak: Rusya’nın Sesi Radyosu